kulüp (dizi)

Netflix'in dönem dizisi... Yeni başladım bakalım nasıl?

madem böyle kaliteli diziler yapabiliyorduk bize neden erkenci kuş izlettiniz lan?

Bugün izledim ve gerçekten ne güzel ne kaliteli diziler yapabiliyormuşuz. Özellikle Gökçe Bahadır a ve Salih Bademciye bayıldım resmen, lan ne güzel oynamışlar ne güzel jest ve mimikler bunlar diyerek, diziyi resmen öve öve izledim.Hani sanki bu karakterleri başkaları oynayamazdı. Fırat Tanış yine efsane zaten... Asude Kalebek(Rasel) için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim ama genç tazecik oyuncularımızdanmış, daha yolun başında olduğu için kendini geliştirecek çok fırsatı ve zamanı olacaktır. 1955 yılının İstanbul'unda geçen dizi, dönemin Yahudi kültürünü yansıtıyor. Dizinin bazı kısımlarında Ladino dili konuşuluyor. Ki bence bazı oyuncuların anadili bu dil, çünkü inanılmaz seri ve güzel bir konuşma geçiriyorlar. Ayrıca dizideki çoğu şarkı dinlenmeye değer şarkılardan. Birkaçını buraya bırakıyorum. Fazıl say- Dört mevsim Janet & Jak Esim Ensemble - Yo Era Ninya Salih Bademci- Masal Salih Bademci-Yıldızlara Aman aman Gülpembe Yasmin Levy-adio

Gokce Bahadir’in surekli ayni karakteri oynamasindan cok bunaldim.(pembe ceketiyle delirmesi haric)

Diziyi yeni izledim, 7. bölümünü beklemekteyim. Konu güzel, dekor güzel, oyuncular güzel, dönemin yansıtılışı güzel... Fırat Tanış: Enteresan bir şekilde karizma adam. Nasıl desem, durup "burnu ne kadar düzgün" veya "bir bakışı var..." demezsin ama tüm bunlar birleştiğinde karizmatik bir görüntü çıkıyor. Kendisini Geniş Aile'deki Koyu Bilal karakteri ile tanıdım, ondan sonra bu ve benzeri karakterleri oynarken garip buluyorum. Halbuki gayet de başarılı. Gökçe Bahadır: Tek tip oyunculara güzel bir örnek. Bukalemun gibi her role girmez ama girdiği rolün hakkını verir. Yaprak Dökümü'ndeki halinden daha güzel olduğunu düşünüyorum. --- spoiler --- Matilda'ya üzüldüm. Zengin bir aileye mensupsun, her şey güllük gülistanlıkken sevdiğin adam hem seni hamile bırakıyor hem de işvereni olan babana ihanet edip seni babasız ve abisiz bırakıyor. Sonra hapse giriyorsun, bebeğin sensiz büyüyor, hapisten çıkıp kızının yediği halt yüzünden çamaşırhanede çamaşırcı oluyorsun... Nereden nereye (bkz: ne yazık ki kadere bak) --- spoiler --- Salih Bademci: Yakışıklı adam ve bukalemun model oyuncu. (#4244341) Jason Sudeikis'e benziyor. Selim Songür karakterinin hakkını vermiş, tütütü maşallah. R*şel: Çok sorunlusun, eyvallah sen de normal bir hayat yaşamadın ama sinir bozucu olduğun da bir gerçek.

dizinin konusu, dekoru, oyuncuları (özellikle fırat tanış) çok hoşuma gitti. ikinci kısmı izlerken gözlerim hep dolu doluydu. 6-7 eylül olayları ve olayların insan hayatına etkisi iyi işlenmiş. çelebi'ye son bölümlerde üzüldüm, bir miktar sevmiş de olabilirim. bahtiyar tam bir şark kurnazı. raşel çıkarları için her şeyi yapabilecek türden biri, raşel'i oynayan karakteri de çok sevemedim zaten. salih bademci'yi dizi boyunca hayranlıkla izledim, mükemmeldi. t: bu sabah 2.kısmını da izleyip bitirdiğim netflix yapımı yerli dizi

Ben genel olarak sevsem de, sonunu pek beğenmedim. Bir anda Çelebiyi sempati duyulacak hale getirmeleri tatsız oldu. Ardından sofra sahnesi çok manasız. Tasula tecavüze uğradıktan sonra ve ülkedeki Rumlara yapılan onca eziyet ve işkenceden sonra bir kutlama olmasını anlamlandıramadım.

ilk sezonunda çok yükselip ikinci sezonunda nötr kaldığım bir dizi oldu sanırım. oyunculukların genelini beğendim ve yaşanan olaylara da gerçekten duygulandım ama en son kutlanan şeylere pek anlam veremedim doğrusu. bir bölüm daha hak ediyordu gibi, son bölüm için yalap şap diyebilirim. Salih Bademci yürü be aslanım. bu senenin favorisi sensin kesinlikle.

Türk dizilerinin de etkileyici olabileceğini gösteren bi iş olmuş. Beğendim.

salih bademci harikaydı kesinlikle ama ben bütün bölümler boyunca fırat tanış'a düştüm <3

şu zamana dek belki de yüzlerce dizi, binlerce film ve yine yüzlerce kitap okumuşumdur, konusundan bağımsız, sırf içerik yönünden damıta damıta izlediğim ilk dizi bu oldu ve hala olmakta. kitapsa germinal'dir. ki onu da bilerek bitirmiyorum. filmse 1917 olmuştu. bakın, bu bahsettiğim şey, bu üç eserin şaheser olduğu anlamına gelmiyor. tam tersi, çoğu insanın gözünde kötü bile olabilirler. işleniş ve tarzdan bahsediyorum. mesela şu an bu dizinin ilk kısım dördüncü bölümündeyim ama her sahnesi şaheser. lan o nasıl dekor kullanımı, oyuncu seçimi ve çekim açılarıdır öyle. vay amına koyim! işin garibi, bu dizinin şu an olduğum bölümündeki ayakkabı boyacısı sahnesi benim evimin olduğu sokaktaki dükkanda çekildi ve ben o günkü curcunadan ötürü "netflix yine ne saçmalayacak" demiştim kendi kendime. resmen göt oldum asdfghjklşi her neyse, muazzam bir dizi. öyle böyle değil. şimdi kendime bir çay koyup izlemeye devam edeyim. diziyi tümden bitirdiğimde bu entrye ekleme yaparım. şimdilik son bir ekleme; bu diziye ilk başladığımda zerre sevmeyip ikinci bölümde bırakmıştım ama geçen gün izlediğim pera palas'ta gece yarısı yeniden başlamama neden oldu. sırf dekor mekor muhabbetine başladım.

Ah o müzikler... O müzikler Hele son bölümde Raşel ve Matilda'nın birbirlerini bulduklarında çalan o şarkı yok mu Edit. ORHAN ÜZÜMLÜ KEKİM SENİ NASIL UNUTURUM

Selam Olsun şarkısının iliğime işlediği dizidir. --- spoiler --- not: video spoiler içerebilir. --- spoiler ---